HomeBlogAkademisyenlikBilimsel MakaleGenelMakale yazmaProje YazmaProofreadingTez YazmaBilimsel Çalışmalarda İngilizcenin Önemi

Bilimsel Çalışmalarda İngilizcenin Önemi

Bilim insanları yüzyıllar boyu uluslar arası ortak bir dilin gereksinimi tartıştı ve bunun için farklı arayışlar içine girdiler. Esperanto ve Interlingua gibi yapay diller özellikle bilimde kullanılmak için oluşturuldu fakat bu boşluğu doldurmada çok yetersiz oldular ve kullanılamadılar. Diğer taraftan İngilizce dili özellikle bilim alanından uluslar arası ortak bir dil haline gelmiştir. Bu yazımızda bilimsel çalışmalarda İngilizcenin önemi üzerinde duracağız.

Bilimsel Çalışmalarda İngilizcenin Önemi

Paylaştıkça çoğalır

Bilim insanın yaptığı çalışmalar sonucunda elde ettiği sonuçlar paylaştıkça değer kazanacaktır. Diğer bilim insanları tarafından atıfta bulunularak yapılan çalışmanın güvenirliği de ortaya çıkacaktır. Günümüzde bilim dili İngilizce olduğu için Türkçe yazılacak makaleler Türkiye sınırları dışına çıkamaz. Bu sebeple paylaşılması azalacak ve yine konu Türkiye dışındaki bilim insanları tarafından anlaşılamayacağı için atıf alamayacağı bir gerçektir.

Etki faktörü (impact factor)

Günümüzde makalelerin kalitesi ve güvenirliği yüzde yüz olmasa da bilim çevreleri tarafından bir sisteme sokulmuştur. Buna göre belli alanlardaki bilimsel dergileri değerlendirmek için metrik bir kriter olan etki değeri (impact factor) kullanılıyor. Bir derginin değeri artık aldığı impact faktörüne göre değerlendiriliyor. Etki faktörü fen ve sosyal bilim dergilerinde yayınlanan güncel makaleler için ortalama atıf sayısını yansıyan bir ölçüdür. Dergilerin ise etki faktörlerini yükseltmelerinin tek yolu yayınladığı makalelerin olabildiğince fazla atıf almasıdır. Bir başka değişle dergi ne kadar kaliteli yayın yayınlarsa yayınlasın eğer diğer bilim insanlarına ulaşmıyorsa bu bir sorundur. Çünkü onların çalışmalarına referans olamazsa etki faktörü daima düşük olacaktır.

Günümüzde Türk dergilerinin en büyük çıkmazlarından biri budur. Yeteri kadar atıf alamadıkları için çoğu Türk dergisinin etki faktörü çok düşük ve indekslere girmekte çok zorlanıyorlar. Bunun en büyük sebeplerinden birisi kaliteli yayın yapmanın yanında dilinin ortak bir dil olan İngilizce olmayışından kaynaklandığı biliniyor. Dergilerimizde çıkan makaleler Türkçe yazıldığı için dünya okuyamıyor ve hak ettiği atıf sayısını makale alamıyor. Bunun için hem makalenin hem de dergilerin kalitesi hak ettikleri seviyelerden çok aşağılardadır. Bu sorunun çözümü ise öncelikle dünyanın anlayacağı dilden makaleleri yazmaktır. Böylece çalışmaları tüm insanlığa sunmaktır ki bu da İngilizce dilini kullanmakla olacaktır. Bu da bize yazıdığımız bilimsel çalışmalarda İngilizcenin önemi hakkında daha titiz durmamız gerektiğini göstermektedir.

“Bilim insanın yaptığı çalışmalar sonucunda elde ettiği sonuçlar paylaştıkça değer kazanacaktır. Diğer bilim insanları tarafından atıfta bulunularak yapılan çalışmanın güvenirliği de ortaya çıkacaktır.”

Ne kadar İngilizce o kadar çok atıf

Her sene Thomson Reuters 7350 den fazla dergi için etki faktörü yayınlar. Daha önceki çalışmalar etki faktörünün arttığını gösteriyorlar fakat bu oran derginin kullandığı dile bağlıdır. Belirgin olarak çok az sayıda İngilizce olmayan dergiler atıf raporuna girebiliyor. En önemlisi İngilizce olmayan dergilerin etki faktörleri İngilizce olanlara göre çok az olduğu görünüyor. Bu konuda da bilimsel araştırmalar yapılmış ki İngilizce yazıldığı için bu araştırmaya ulaşmış bulunuyoruz. Buna göre, 2001’den 2010 tarihlerine kadar etki faktörlerinin İngilizce yayınlayan veya İngilizce yayınlamayan dergilerin her ikisinde de yükseldiği görülmüş. Fakat etki faktörü her yıl için karşılaştırıldığında durum çok farklıydı. İngilizce yayınlayan dergilerin İngilizce yayınlamayanlara göre anlamlı derecek önemli bir artış olduğu tespit edilmiş (Şekil 1).  Yine Vinther’e göre bu seneler içinde çoğu İngilizce yayınlamayan dergiler İngilizce diline dönmüşler. İngilizce yayınlanmanın kesinlikle atıf sayısının arttıracağı ve böylece etki faktörünün de pozitif olarak yükseleceğini rapor etmiştir. Ancak böylelikle bilimsel verilerin daha geniş kitlelere yayılabileceğini vurgulamıştır.

Şekil 1: 2001-2010 yılları arası İngilizce dili kullanan (mavi) ve kullanmayan (Pembe) veya çoklu dil kullanan (sarı) dergilerin etki faktörleri

 

Günümüzde artık İngilizcenin ortak bilim dili olduğu kabul edilip bu dili nasıl bilimde en verimli şekilde kullanılabileceğine dair araştırmalar yapılmaktadır. İngilizce dilinin akademik olarak kullanımı da belirli bir eğitim gerektirmektedir. Bu konuda bilim insanlarını geliştirmek için farklı çalışmalar yapılmakta ve hatta Science dergisinin bir bölümü sadece bu konuda derlemeler içermektedir.

Peki İngilizcemiz yeterli değil ise çözümü nasıl olmalı?

Yukarıda literatür örnekleri verildiği gibi bir makalenin kalitesi atıf sayısına bağlıdır. Yüksek seviyede atıf alması makalenin dilinin diğer bilim insanların anlayabileceği ortak bir dil olan İngilizce dili ile yazılmış olması ile doğru orantılıdır. Ancak İngilizce yazılmış kaliteli makaleler tatmin edici atıflar alabilirler. Bu da aynı zamanda yayınlandığı derginin de atıf sayısını ve dolayısıyla etki faktörünü yükseltip uluslar arası arenada prestijli bir yer almasını sağlayacaktır. Çok atıf alan bilimsel makaleler o makalenin kalitesini yansıtır ve bu kalite ülke ekonomisine patent bazında girerek katkıda bulunur. Bu sebeple Türkiye’de dahi olsa yapılan her bilimsel makalenin İngilizce olarak dünyaya sunulması büyük önem arz etmektedir.

İngilizcemiz yeterli değil ise yaptığımız bilimsel çalışmaları duyurmak için yardım alarak makalemizi ya İngilizceye çevirmeli veya redaksiyonunu ana dili İngilizce olan ve hatta branşınızdan doktorlar tarafından yapılmalı. Altı sene önce kurulan ve bu süre zarfında profesyonelleşen www.makaletercume.com kurumu bu konuda güvenilir ve tecrübeli bir organizasyon olduğuna değinmeden geçemeyeceğiz. Zira Google’dan tarttığınızda yüzlerce tercüme bürosu bulabilirsiniz. Makale tercüme ekibini bu bürolardan farklı kılan ise bu işi yapmaktaki amaçları Türk Bilim insanlarının yaptığı bilimsel çalışmaları olabildiğince etki faktörü yüksek dergilere göndermek. Bunu yaparken de bir çok branşta uzman Amerikalı hekimlerle çalışıyorlar. On beş senedir tercüme veya redaksiyon yaptıkları makalenin hiç bir tanesinin hakemlerden geri dönmemiş olması yaptıkları işin kalitesini yansıtıyor. 

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Makale tercüme

Makale Tercüme ekibinde Cleveland Clinic, John Hopkins, University Hospital, Stanford Medical Center ve NYU Langone Hospitals’da çalışan tıp doktorları görev almaktadır.

Kurumsal

İletişime Geç

© 2024 Makale Tercüme. Tüm Hakları Saklıdır.

Open chat
Merhaba, alanınız nedir ve size nasıl yardımcı olabiliriz?